Türkiye'deki fikrî ve sınaî haklar hukuk mahkemeleri

Günümüz dünyasında Türkiye'deki fikrî ve sınaî haklar hukuk mahkemeleri benzeri görülmemiş bir önem kazanan bir konudur. Hem kişisel hem de küresel düzeyde Türkiye'deki fikrî ve sınaî haklar hukuk mahkemeleri, farklı alanlarda tartışmalara, araştırmalara ve önemli değişikliklere yol açarak toplumun temel kaygılarından biri haline geldi. Bilimsel alandan kültürel alana kadar Türkiye'deki fikrî ve sınaî haklar hukuk mahkemeleri'in varlığı yaşama, düşünme ve çevremizle etkileşim kurma biçimimize damgasını vurdu. Bu nedenle, Türkiye'deki fikrî ve sınaî haklar hukuk mahkemeleri'in etkilerini ve sonuçlarını tam olarak araştırmak ve bunun yanı sıra, ortaya çıkardığı zorlukların üstesinden gelmek için olası çözümler ve stratejiler üzerinde düşünmek zorunludur. Bu makalede, bugün çok alakalı olan bu konuya eleştirel ve zenginleştirici bir bakış sağlamak amacıyla Türkiye'deki fikrî ve sınaî haklar hukuk mahkemeleri ile ilgili geniş yelpazedeki hususları inceleyeceğiz.

Türkiye'de fikrî ve sınaî haklar hukuk mahkemeleri, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ve Sınai Mülkiyet Kanunu ile ilgili hukuki ilişkilerden doğan dava ve işlere bakmakla görevli mahkemelerdir.

Fikrî ve sınaî haklar hukuk mahkemeleri Hâkimler ve Savcılar Kurulu'nun olumlu görüşü alınarak, tek hâkimli ve asliye mahkemesi derecesinde Adalet Bakanlığınca lüzum görülen yerlerde kurulur. Mahkemelerin yargı çevresi, il ve ilçe sınırlarına bakılmaksızın Adalet Bakanlığının önerisi üzerine Hâkimler ve Savcılar Kurulu tarafından belirlenir. Fikri ve sınai haklar hukuk mahkemesi kurulmamış olan yerlerde bu mahkemenin görev alanına giren dava ve işlere asliye hukuk mahkemeleri tarafından bakılmaktadır.

Kaynakça

  1. ^ "Mevzuat Bilgi Sistemi". www.mevzuat.gov.tr. 6 Mayıs 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Mayıs 2021. 
  2. ^ "Mevzuat Bilgi Sistemi". www.mevzuat.gov.tr. 11 Ekim 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Mayıs 2021.